20110128

Stretched out on the grass
a boy and a girl.
Savoring their oranges,
giving their kisses like waves exchanging foam.

Stretched out on the beach,
a boy and a girl.
Savoring their limes,
giving their kisses like clouds exchanging foam.

Stretched out underground,
a boy and a girl.
Saying nothing, never kissing,
giving silence for silence.

Octavio Paz, 1914-1998
(Translated by Muriel Rukeyser)


yaz. sıcak bir yaz.
tehlike var. gerginlik var. sıcak her yer.
su sucak, kum sıcak, rüzgar sıcak.
tutku sıcak.
dudaklar var, sıcak.
ama eller buz.

heyecan... ağabeyler var. aile var eli sıkı, sert, ağır...
kaçış var. giz var, gizlenmek var.

neyse ki gece var. koruyan ve kollayan gece. örtüsünü yumuşacık örten gece var...

bir erkek ve bir kız, arka sokakta, ışığın yerlere zor değdiği bir gecede,
rüzgarın ılık dili ile konuşuyor; ses yok ama, sağır ediyor kalplerinin atışı.

erkek, o ara sokakta
elini tutuyor kızın bir çırpıda.
kız anlıyor.
karar veriyor ne olacağına.

ve tutuyor, çekiyor erkeği
mandalina bahçesinin hışırtılı toprağına, çimenlere,
kaplumbağa konağına,
köstebek deliğine..
gecenin bedenine.

öpüşüyorlar
sıcak
ıslak
güvenli
renkleri görüyorlar, aşkın avucundan alıp toprağa karıştırıyorlar.
gecenin kaygan elleri çabucak yavaşlatıyor zamanı, okşayarak, uysallaştırarak...

bisikletin zili duyuluyor, kızın ağabeyi, kızı arıyor.
gerginleştikçe tadı çıkıyor öpüşmenin, öpücüklerin; ardı arkası kesilmeyen...
zor kopuluyor, zor ayrılıyorlar...



dün gece; güzel bir his ile dinleyip çiziyorum bu ürkek resmi.
yaş akıyor gözümden; karşımda o zamanki çocuk, şimdiki adam; anlatırken o zamanki kıza olan aşkını bana, göğsüm kabarıyor; gurur duyuyorum mevsim, gece ve ikisinin paylaştıklarıyla.
nakış gibi işlenmiş inceliğinin köklerini görüyorum erkekte.
selam ediyorum o zamanki kıza; şimdiki evli kadın.
anımsıyor gecesini, biliyorum.
anımsa onu güzel kadın.
hiç unutma.
seni sen yapan şeyleri hep hatırla.
uyan.
söyle.
çal.



ve söz ver hatırlayacağına:
sabahın 7'sini ve elinde basket topuyla bekleyen o çocuğu...

1 yorum:

SELEN GULUN dedi ki...

ne guzel ne guzel!