nem insani buharlastiracak derecede yogun. bilseydim, donus bileti almazdim. orada tekrar yogunlasmak uzere buradan buharlasip giderdim istanbul'a..
'science fictious' hayaller, uykusuzluk ve buranin agir havasindan olsa gerek.
another earth diye bir film izledim ucakta. onun agirligini da tasiyor olabilirim hala.

insan ne zaman affedebilecek kendini?

singapur enteresan bir yer. gun icinde burada yalniz takilmak icin epeyce zamanim olacak.
birikmesi gereken seyler var henuz ama kuslar ve bitkiler harika.
luzumsuz yere ekvatorun dibindeki bir yere medeniyet kurmaya calismislar gibi bir sey olmus.
kaldirimda salyangoz kabuklari (konik) var ve tirtillar yuruyor ama az otesi starbucks, kafani kaldirinca 50 katli binalar.

mango, papaya, guava var marketlerde. yikanmis paketlenmis yesillikler taze.
mutfak icin cok yorgunum ama akla dusunce mide basliyor asidi salgilamaya...



the mist and the phase
bring the chaotic scent
of the fresh, mid day rain
once incepted,
comes again the waves
comes again the pain..