20111028

afrika'daki maymun avcıları, maymunları ağaç kovuklarına yerleştirdikleri tuz ile avlarmış.
maymun, tuzu tespit edip kovuğa elini sokar, tuzu avuçlarmış.
tuzu avuçladığı elini o kovuktan 'ne yardan, ne serden' hesabı dışarı çıkaramayınca da enselenir, öldürülürmüş.

....

şikayet etmemize, hiç hoşlanmamamıza rağmen ne kadar çok şeye hala sıkı sıkı tutunuyoruz, değil mi? hem de bizim için hayati olduğunu sanarak!
ona "bağımlılık" diyor sonra da ondan kurtulmak için 'maymun' oluyoruz.
işin komiği bu maymun olma durumu bile, kişinin kendisine dürüst olduğu bir durum değil. bir şeyden kurtulmak istiyorsanız ancak, şikayet etmeksizin hareket eder ve kurtulursunuz. gerisi sizin istememenize bağlı olarak uydurduğunuz bahanelerdir.

pek çok tanıdığım var; etrafında olup bitenlerden, o olayların içindeki insanlardan ayrılamayan.
hepsinin, beslendiği bir kaynak var demek ki.
ya güven duyuyor, ya aidiyet; ya kendini dolduruyor o kişiyle/uğraşla, ya da iktidar altına girmekten hoşlanıyor... türlü türlü gizli-açık sebepleri var. bir 'bildiği' var.

bu kopmanın, koparmanın, yeni idrak ettiğim mana ile 'özgürleşme'nin bu kadar zor ve tercih edilemez oluşu, kişinin buna karşı hissettiği yükün aynısını, karşı tarafa da hissettirecek olması ve işlerin karışacak olmasına karşı duyduğu endişe ve hatta korku, herhalde.

oysa 'hareket etmek'ten çıkarılacak ifadeler de türlü türlü.
mesela, bazen hareket eden bir şeyin durup düşünecek vakti yok.
bir zamanlar akılcı ve akılla ilgili oyunlardan pek de hazetmeyen bir tanıdığın dediği gibi "akmak, kapılmak ve yok olmak pahasına hareket etmek" gerek!
bu tip insanların özgürleşmeleri, özgürleştiklerini sandıkları anda kayboluşlarıyla sona eriyor. çünkü, yok olmayı hedeflemiş bir kere!
istemsizce o hedefe ilerliyor ve sahip olup olabileceği en güzel şey(ler)i bizzat kendi elleriyle bozarak yok ediyor.
sonra uyandığı yeni günün, kendine ve kendisiyle ilgili şeylere hizmet ettiğini düşünürken, güm!...

hangisi daha tercih edilebilir, bu durumda?

tercih edilebilecek en makul şey, hepsiyle bir dengeye girebilmek.
bunu söylemek de yapmak da, ömrümüzün ta kendisi...

Hiç yorum yok: