20110612

belki de hala çocuğumdur, gerçekten de; hiç büyümemişimdir.
sarıldığım dallar kırılırken düşüp yardığım dizler, kumsalımda tek başına koşarken yuttuğum kumlar hissettirmeden beni yaşlandırmış ama büyütmemiştir...

belki de bu yüzden hala saf bir şekilde kendimi ve etrafımı korumaya çalışıyorumdur. üç kağıda sarılıp işlerimi kolaylaştırabilecekken, her şeyi daha da karmaşık hale sokmam, bundandır.
donatıyorumdur ama geliştiremiyorumdur belki de kendimi; donanımsız gelişmişlik ülkemin çoğunluğudur, zira. hormon basılmış domatesler gibi, içi kof ama dışı pırıl pırıl, çekici...

tembellik edemiyorumdur belki de; kendimi kadehlere sokuşturup sonra şişelerde patlatmıyorumdur, günlük bedensel hazları doymak saymıyorumdur. büyümemişimdir işte gerçekten, hala birlikte oynayacağız, yan yana yürüyeceğiz sanıyorumdur.
ağladığımda bu yüzden acıyorlardır, üzülüyorlardır.
bana reviri veya büyükleri işaret ediyorlardır.
onlara danışayım, kendimi daha da kötü etmeyeyim diye.

hayatla mücadele ederken tek başına ve başarılıyımdır ama karanlıktan korkabilecek kadar da yalnızımdır. kediler bazen arkadaşlık konusunda çok da yeterli olmuyordur...

ben kendimi çekince, onların da çekmesi ondandır belki de.
çocuğu ciddiye almıyorlardır. "nasıl olsa acıkınca eşşek gibi yiyecek" diyorlardır. hem de şeddeli!

büyük davranışları, o dünyayı sevemiyorumdur. sırf hatır, gönül olsun diye yapamadığım şeyler bundandır ama kimse bunu böyle anlamak istememiştir, 'kendisi gibi'leştirmeye bayılmaktadır.

belki de hiçbir şeyde haberim yoktur ve ben külliyen saçmalıyorumdur.

belki de, genel seçimlerin neticelerine maruz kalmak istemeyip, bilgisayar karşısında bunları yazıyor olmanın başka bir açıklaması olsun istiyorumdur.

ben en iyisi yatayım, o zaman geçer.
yarın sabaha bir şeyim kalmaz.

Hiç yorum yok: