20140211

buruk taşları ceplerinde saklardı.
ışığın bile uğramadığı mahallelerde
kahkahalar boyunca ağlar,
fırlatırdı hepsini birer birer uyuyan camlara.
yanı başında, uzaktan izler,
içini duyardım.
öyle sessiz kalırdım ki
gördüğü ifadesiz çizgilerden korkar
çekerdi küreklerini yeniden,
puslu, taşlı limanlara.


für den kleinen Prinzen.

Hiç yorum yok: