20121008

"fear leads to anger.."

bizim düstur der ki:
tanıdığın tanıdığına iyi davran. en az tanıdığına gösterdiğin kadar ilgi göster, 'bizden' say.
neden?
çünkü insanız.

ama bu düsturu uygulamak için ya ben yanlış insanım, ya da burası yanlış ülke.

insanlar bu basit denklemin tam olarak neresini anlamıyor da ben kendimi bir takım 'tepeye sıçmaca'lar, bir takım kendi kendine cesaret bulmalar karşısında bu kadar kırılgan, çaresiz ve korunmasız hisseder hale geliyorum?
sonrasında kendimi suçlayıp duruyorum "ah öyle demeyecektim, ah böyle demeyecektim, ah, vah!"
ulan!?
ben neden senin tepeme çıkma ihtimaline karşı kendimi sana iğrenç bir insan gibi göstermek, tanıtmak zorunda kalıyorum?
ne münasebetle?
neden bir takım durumlardan mustarip olan, istemediği şeylere maruz kalan kişi suçlu oluyor?
hele bir de kadınsan, zaten tam sıçtın!
ezelden mahkumsun suçlanmaya. şeytansın, kana giren, baştan çıkaran bir yaratıksın ya sen. suçun bu!

her şey bir kenara, kırk yıl düşünsem özellikle kadınlığı, kadın olmayı savunacağım aklıma gelmezdi.
hani ben her şeye yeter, herkese haddini bildirirdim?
hani yan gözle bakacak adam anasının karnından doğmamıştı?
hani herkese her şeyi söyleyebiliyor, sınırlarımı kusursuz bir netlikle çizebiliyordum?
kimsenin beni savunmasına ihtiyacım yoktu; kendime yetiyordum?

içine ettiğiniz lan bir çuval incirin!...
beni savaş baltalarımı kuşanmakla suçlayın şimdi bakalım, yiyorsa!

gerçi, hayat ezelden size güzel!
sikiniz taşağınıza denk, trampet çalıyorsunuz!



Hiç yorum yok: