20110922

gabriel.

'hayvanlar gibi' -buna, yazarken uyandım 'hayvan gibi güzel olmak' ne ifade eder, edecek ve edebilecekse- güzel bir herif.
keskin gözler, kaşlar, kara saçlar, beyaz ten.
görünce kalbim çarpıyor, öyle bir adam.

sonunda numaramı alıyor. kendi numarasını vermiyor.
epey bir süre aramasını bekliyorum. aramıyor. aramak. beklemek.
(sounds familiar ain't it, sguli?)

kızıltoprak; eski evdeyiz, birisinin arabasyıla oradan ayrılıp kadıköy istikametine gidiyorum ama arka koltukta ters oturmuş, arka camdan dışarı bakıyorum. köşede bir konteynerin yanında yerde oturuyor, çıplak, bana bakıyor, güneşten yanmış, el sallıyor, gülümsemiyoruz.

etrafımda insanlar var, arkadaşlarım; hiçbirini tanımıyorum.
telefon çalıyor derken... (kendimi güvende hissetmek istiyorum herhalde ki, telefonu çaldırıyorum) arayan gabriel. evine davet ediyor. memnun oluyorum. hemen gitmek istiyorum.

tanımadığım erkekler, çizilmesi gereken istikametler, karar, karar aşamaları, "ne yapabilirim, ne yapamayabilirim" düşünceleri, içinden çıkılamayanlar.
yeniden cesaret etmek, yeniden karar vermek, yeniden hareket etmek.
sanırım -nispeten- daha büyük adımlar için enerjim yok şimdilik.

***

bunların hepsini bir gün olumlu bir işe yarar düşüncesiyle yazıyor ve saklıyorum.

2 yorum:

SELEN GULUN dedi ki...

gabrielle italiano =)

Nesta dedi ki...

sorma! turna gözü! : )