20100804

sumucuk,

why didn't you teach any of these people our language? i'm having a hard time here. where are you? call me!

am i always going to feel like lost property?
can't we just be complete w and w/out someone else?
am i that powerful, that capable to fertalize and complete myself, again?
do i have the 'theos' to do so?
i remember myself asking you about being our own gods -in hand-.
where has that thought gone?

it's been only 2 years but, i feel tired already.
i don't even want to open my mouth to notify that i do have an idea.
my words just swell up and i have to swallow them in very large amounts.
not every friend/relationship has enough love in it. i feel void.

there was a time when you let me know there's nothing better than to feel loved. well, Nat Cole was damn sure about that, yes, but certainly, i'm not really..
if love is a verb; something to do with 'doing' then why don't i feel love around me? people do speak about it a lot but nothing changes, still...
that brings us back to the same ol' question: are we going to feel complete, ever? and be 1 with another 1?
where is the language that you can speak without opening your mouth?
why can't i just feel -as i do now- about everybody the way i feel about a -very- few?

i'm hoping that you'll show me that, someday.. and till then, i'm right here, in the supermarket where you left me. waiting... missing and loving you.

and after that, i hope i won't feel lost again.

aa

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sevgili "aa" ya da "Küçük Ayşe"...

"Küçük", yaştan ziyade, dünyanın hepimize (ama durum itibariyle en çok da sana) kendisi karşısında hissettirdiği duygu anlamında...

Nedenini bilmediğim bir biçimde Google'a yazdım ve karşıma "Küçük Ayşe" adlı çocuk şarkısının sözleri geldi.

KÜÇÜK AYŞE
"Küçük Ayşe, küçük Ayşe
N'apıyorsun bana söyle.
Bebeğime bakıyorum,
Ona mama veriyorum.
Gülyüzünü öpüyorum,
Ona ninni söylüyorum.

Laylaylaylaylaylaylaylay

Küçük asker, küçük asker,
Napoyorsun bana göster.
Tüfeğime bakıyorum, Palaskamıtakıyorum.
Kasketimi giyiyorum,
Ben kışlama gidiyorum.

Laylaylaylaylaylaylaylay"

"Küçük asker", daha çocukluktan kendine biçilen görev kapsamında kışlasında ;)

Peki ya Küçük Ayşe ya da Ayşecik?

O maalesef kendisine yüklenmiş olan "kadınlık görevlerini" (ne demekse...) tam olarak yerine getirememekle (her an her şey bahane olabilir, bence esas sorun o değil ve bunu sen de biliyorsun) suçlandığı için kalbi ve "küçük kanat"ları kırılmış halde, ufacık, az pencereli dünyasına geri çekilmiş durumda.

İsyanını, mümkün olsa yaşamayan dillerde bile haykırmaya hazır ama daha anadilinde bile kendisini "anlamak"tan uzak, çevresindekiler.

Dahası, "yaşayanlar" (ya da öyle görünenler) bazı şeyleri yaşamadıkları için, "göçenler"e (ama aslında bizde yaşayanlara) yolluyor serzenişlerini.

Dünya'nın genel hâli bu işte...

Aslında yalnız değilsin. Sen, ben ve daha birçokları, doğu ve batının ortasında kalmış bu şanslı coğrafyanın şanssız insanları olarak, hangi dille konuşursa, ne yaparsa anlaşılacağını, kabûl ve sevgi göreceğini bilemeden çırpınıp duruyor.

Ben de sana çok sevdiğim Pearl Jam şarkısı "Wishlist"i yazarak veda edeyim. (Madem İngilizce girdik konuya ;)

Peal Jam - Wishlist

I wish I was a neutron bomb, for once I could go off.
I wish I was a sacrifice but somehow still lived on.
I wish I was a sentimental ornament you hung on.
The Christmas tree, I wish I was the star that went on top.
I wish I was the evidence, I wish I was the grounds
For 50 million hands upraised and open toward the sky.

I wish I was a sailor with someone who waited for me.
I wish I was as fortunate, as fortunate as me.
I wish I was a messenger and all the news was good.
I wish I was the full moon shining off a Camaro's hood.

I wish I was an alien at home behind the sun.
I wish I was the souvenir you kept your house key on.
I wish I was the pedal brake that you depended on.
I wish I was the verb 'to trust' and never let you down.

I wish I was a radio song, the one that you turned up.
I wish..."

"Anlaşılmak" gibi en temel ve insani arzumuzun bir gün yerine gelmesi dileğiyle...

MG