20100517

ekin geldi. sonunda caddebostan sahillerinde zaman makinamıza binip, ortalıkta bir tur atabildik. bizimle aynı hissi paylaşan bir bilge'ye de rastlamadık da değil. "vay be, sizi görünce.. eski günler canlandı.."
ölmek / canlanmak. ne acayip kelimeler kullanıyoruz.

ekin iyi ya. böyle onun hep durağan bi kokusu var; insan ekin'in yanında olunca -'insan' dediğim de sadece ben, siz ne hissediyosunuz bilemiyorum- çok güvende hissediyor kendini.

bir anda parlayıp bir anda sönen insanlar var dünyada.
parlamalarının sebebi cehveri görmeniz, sönmelerinin sebebi bunu onların görmeyişi.

ben de dünyamda; en nihayetinde, kendi kendime..
her şey, her zaman, hep kendi kendime bu tarz hisler içine girip girip çıkıyorum, yaşıyorum..

"who cares?"

ve "opened once" gelsin tüm bunlara.
jeff söylesin.

4 yorum:

pharaoh dedi ki...

"parlamalarının sebebi cevheri görmeniz, sönmelerinin sebebi bunu onların görmeyişi."

ollea.. aynı hissiyattayız ulean!

Nesta dedi ki...

yoksa "hak etmediği bir yere koydum onu ben" falan diye bi'şey yok bence.. neden kendi hareketlerimden dolayı üzülen, pişman olan ben olayım ki?

oleeeaaaa ki ne olleeaa! : )

Nesta dedi ki...

not:
her iki taraf icin de gecerli aslinda o.. ortada var olan bi'sey yokken.. i mean..

pharaoh dedi ki...

I wholeheartedly agree.