20080130

homo sapiens vs pms

"..ebeveynlerden biri hayattayken, digerinin yoklugunun verdigi yükü hayattaki ebeveyn ve sen aranizda ikiye bölebiliyorsunuz.
ama, ikisi birden ortadan kayboldugunda, o yükü ikiye bölecegin bir baskasi olmadigi icin, her seyi kendin üstleniyorsun.
o yükü seve seve ikiye bölmende yardim edecegini iddia eden birine de ilk once "hadi ordan" bakisi atiyorsun ama "peki hadi al bakalim bunu" diyorsun, güle oynaya aliyor yükü, 3 gün sonra, "ya bu biraz fazla geldi" diyor..
sen de "ben sana demistim kardesim, ver onu geri" diyosun..
tek basinalik bu iste.
iceri dönük bakmaya calistigimda,
tek basinaligim, kirilgan ve sert noktalarimin bilincinde oldugumu, ve onlari olduklari gibi kabul ettigimi düsündügümü görüyorum..
ikisi de zaman zaman agir basmak istiyor, aralarinda cekisiyorlar
ve ben genelde müsaade ediyorum buna cünkü onlarin da dengesi; sirali bir itis kakis yasamak.."

bu yukardakiler, mantik cercevesine oturtulmaya calisilmis, bir insanin belki de saniyenin 1/10'i kadar zamanda aklinin ucundan gecebilecek bir ozet kurgu..
sorunlarina ve karsilastigi zorluklara cozum getirmeye calisan, yapici bir takim düsünceler..
gelin gorun ki, bu sonuclara varabilecek yetiye ve idraka sahip bir bireyi yerden yere vurabilecek, adeta kendi benligi ve bilinci varmiscasina,
bireyin ciktigi tüm yollara engel koyacak nadir etkenler vardir..

bunlardan biri de: PMS (premenstruel sendrom)
nam-i diger: maddi, manevi, kültürel, entellektuel konumu ne olursa olsun, bir homo sapiens'in kafasina inen en buyuk balyoz..

Hiç yorum yok: