"'yok olabilmek' ile ilgili herhangi bir fizyolojik çözüme ulaşamadığımdan; ayrıca kimyasal ve alkol ihtiva eden faaliyetlerin boşluğu konusunda emin biri olduğumdan, herhangi bir cepte huzur bulmak ve gayet "mobil" olabilmeyi istemekte kararlıyım şimdilik.
Alışamadığım diyarlara yaptığım yolculuklar esnasında şunu gördüm ki, yatarak yazı yazmaya çalışmak ve "kaygan tutuşlu" bir kalem, ifadeye şiddetli bir şekilde mani olmaktadır. -kusur ettiysek affola zira, bu; bundan ibaret-
Kafam karışık, evet. Zamanlı-zamansız düşüncelerim bundandır. Her gün başka bir görevde, verilecek haberde veya üstün körü tasarlanmış hikayelerde kendimi bulmak ve insanların arkalarından bakmaktan vazgeçmiş değilim.
Çok güzel.
Adımların takibi..Pantolondan sarkan ip olmayı istemek.. ki hep yanında, yakınında, bitişik olabilmek. Farkedilip, oradan el yordamıyla koparılana kadar dokunuşun tadını çıkarmak..
ve belki koptuktan sonra da, özlemeyi hayal etmek ve uçuşmak sonsuz boşluklarında deniz boyu sayfaların.. Yer, gök, kaldırım taşları. Her yer deniz. O, benim fikirlerimden habersiz, sessiz. Bir yatak ve solgun beniz. Hayalimdeki bu degilse, biz neyiz? -hatta- Sen hiç orda olmadıysan, nasıl kaldı bu iz?
Sesini duymak istiyorum.
Ve kapatmak gözlerimi, hecelerine dalıp kırıldığını, güldüğünü, konuşurken dişlerinin birbirine çarpışını, dudaklarının çatlaklarını görmek istiyorum.
Senden habersizce yaptığım her şey adına utanmak ve kaybetmek düşüncelerimin kontrolünü..
Zaten üstlenen ben değil miyim her zaman?
Zamanı harcama ve yok sayabilme kudretini verebilen hissiyatlar bütünü. Güç.
sen o, o tanrının ta kendisi.."
271206
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder