
Bu tablo, alakasız zamanlarda alakasız insanlarla birleşti; tüm alakasızlıklara bir alaka ekleyerek hayatıma yer etti.. (..etmiş ya da ben farkında olmadan)
Şimdi ben ona ne zaman baksam, açmış her çiçeğinde bir insan, her darbesinde bir koku, her köşesinde başka bir anı buluyorum. (İyi mi kötü mü düşünmeden)
Bazen şeyler kocaman hale geldiğinde, burnumdan soluduğumda, kafamdan düşünce dumanları çıkmaya başladığında, canım inanılmaz sıkkın olduğunda farkında olmadan kendimi ona bakarken buluyorum; peşi sıra da diğer her şeyi..
Basit. Net. Açık.
İşin komiği, A ve B halim, kurgum ve insanlarla olan pseudo* bağlantım tek bir tabloda ışığa çıkıyor. Ve o insanların hiçbirinin bundan haberi olmuyor. Doya doya at koşturuyorum, bir nevi..
Şimdi soruyorum:
1) Komün hayat ne kadar gerçek?
2) Sevdiğim insanların gerçekliği -gerçekten- söz konusu mu?
3) Hayal ürünü ve realitenin sınırı nerede?
*bu kelimeyı sık kullanıyorum ve çok seviyorum.
Yaşasın antik grekçe!
dipnot: çok kuru ve kişisel bir yazı olduğu için anlaşıldığını sanmıyorum, maksat deşarj...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder