girdabın ebediyetinden,
bir kabukla çıktın
bu denize.
iki kürek ve iki göz,
iki dudağın arasında da
tutturmuştun
altından bir söz.
kıyıya vardığında bulduğun ev:
iki oda, iki pencere.
tüten bacasıyla,
kargaşasından azade
bir kalple çıktım.
bekliyordum.
şimdi, korkum;
girdabın uğultusu
ve kancalı dili
yutacak bizi.
ne dersin;
iki omuz ve iki kafa
çıkarabilir miyiz bu kabuğu
kendi sularına?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder