20131217

nicedir taslaktın, vücudunu buldun m?

hep aynı şeyler. hep aynı karanlık.
aynı hüsran. aynı beklentinin beklentisizlik haline evrilmesi. hiç öğrenmemek. hep umut. hep kendine bıçak, başkasına çiçek.
sonra gelen tekillik hissi, hemen ardından yanıldığının belirtileri. hangisine inanacağını bilemeden başka karanlıklar, başka aydınlıklar. renksizlik. kendini denemek. karşındakiyle mukayese.
salınan bir yapraksın.
farkına varılmayan,
içindeki alev topunu kimin eline tutuştursan, kül oluyor aniden o adam.

aynı geceye uyanmak bu kadar kolayken, bilhassa zorlaştırmak.
sende olanı, başkasına yüklemek. yüklediğinde şikayet etmek, şikayet ettiğinde karşı tarafça rahatsız edilmen. rahatsız edilmen neticesinde ayrılışlar, yokuşlar, soğuk. hep aynı karanlık. hep aynı anlaşılmazlık.
neden?
kendine dürüst olmamak. dürüst olana "deli" demek.
"delirmeyen adama kız vermiyorlar, hocam!"
"delirtmeyen kadına da, gönül."

mücadeleden topuk topuk kaçan ile kendine mücadele yaratan aynı insan. dış mihrak bunun neresinde?
kendinle et mücadeleni. zihnini evir, çevir, uzat, yükselt. onda sorun var mı? güzelsin. tam da olduğun gibi.
bir berrak damlasın. misk kokuları içindesin.

karşındakiyle tanışırken daha, ne bu yüzüne çarpan kızgın kumlar gibi iktidar hırsı?

---

bu sarı göğün altında salınan;
sevgi, anlaşmak
ve hatta
tutuşmak sanılan-
ne varsa,
sıra sıra dizildi.
ama anlamıyorum.
ne senden,
ne kendimden bir ses.
ferini söndürsem gözümün,
içim yanmaz bir alev...


Hiç yorum yok: