20130319

letter to myself

sorun, gerçekten sizde değilmiş.
"çok affedersiniz canım, valla!"

bugüne kadar kaç kişi gelip de bu şimdi görmekte olduğun resmi çizerken elinde fırçasıyla ölüp gitti, haberin var mı?
kaç? pardon? duyamadım?
kaç dedin??
seni tebrik ediyorum!
serial killer gal! you moddafakkah sukker seni.
kaç kişiyi kara büyülerinle yerle bir ettin, zindanlara kapattın, aşık ettin kendine.
dertli kaval, inle dur şimdi...
iki antik yazın okuyup şiirlerini başkalarına satsın, tebrik et.

"bu bedenler, biraz sahici, biraz da renksiz
yarın yok."
sen de ona bunları söyle, sever ya belki?

sayfalar dolusu renk, bilgi, ilginç oyuncak verdin ellerine, hepsini nasıl da derinliklerde boğdun gizlice.
şimdi her birinin ruhuyla boğuş, dur.
düğmen bir açılsın, bir kapansın. bir açılsın, bir kapansın.

nightmares by the sea.
pure poetry
pure melody...

"i've loved so many times and i've drowned them all
from the coral graves they rise up when darkness falls
with their bones they scratch the window
the heathen call
'don't know what you ask for...'"

şimdi elin ayağın birbirine dolaştı, renkler karışıp griye dönüştü.
ama neyse ki hala dürüstsün.
formun olmasa da hislerin var. gerçek.
paralel bir evrenin kralısın.
tek başına.

"hang in there kiddo, familial ghosts around are still lovable and friendly!
save them, all,
love them all, the god of phantasmagoria!"


(beyinden geçen kurşunlar vol.13419)





Hiç yorum yok: