20120317

kadın olmanın içinde ne var?
bacaklarımızın arasından başka bir dünyaya açılan kapıya kilit olduğunu düşünen erkeğin kapladığı boşluğun dışında kalan herhangi bir başka boşluk mu kadın; kadını kadın yapan?
aciz gözüken taraf nedir; saçlar mı?
karmaşık akıl ve daima yarış halinde olan hisler mi?
sokulacak olmak mı, sokmak zorunda olanları gizliden gizliye, kendilerine de sokulsun diye bekleyen hatta talep eden güdüler mi?
farksızlık nerede, nerede yanıldık, nerede dünyalar kadar farklıyız; umrumuzda mı?

kadına temas etti edecek ve dinden imandan çıkacak diye birbirine kattığı dünyalar mı erkeği erkek yapan?
inandığı nedir; böylesine kör ve kof gözlerle neye, nereye bakar?
beyin, nerede beslenir de dallara budaklara ayrılır, nerede tıkanır da kabız bir düzleme çıkarır kendini, daima güdüldüğü, ve dönüşür o adama; kendisine koyunların bile güldüğü...

açan baharları fark etmekten bile aciz, daima kendine dönük, daima kendine bakar ve baktıkça aptallaşır bir halde zehirliyoruz kendimizi.
bindiğimiz dolmuşta, beklediğimiz kuyruklarda...
hiç yaya olmamışcasına kullandığımız arabaların içinde dönüştüğümüz hinoğluhin yaratık.
hiçbir şeye dost olmayan gözlerimiz, gittikçe gerginleşen beynimiz, sınırlarımız.

başımıza tüm gelenler ve gelecekler,
içinde kaybolacağımız tüm olaylar ve hisler.
daha farkına bile varamadan geçip gidecekler zamanın seyriyle.

günün sonunda "burada olmamalıydım" denen yerde olmak,
birinin sizin için seçtiklerinin içinde kendini hatırlamaya çalışmak.
kabuk ne zaman kırılacak?
kim susturacak bu düdüğü?
kim söndürecek alev almış kafaları?

Hiç yorum yok: