20110222

annemin bi lafı vardı.
benim her şeyi, herkesi burnumun dibine sokmama bozulur bazen
"çok muhabbet tez ayrılık getirir" derdi.
üzülürdüm. çok muhabbet etme derecemin neye göre çok, neye göre az olduğunu kestirmeye çalışırdım.
bardağa koysak, hangi bardak, hangi ölçek (bak hemen buradan aydın karlıbel'in "hangi çekiç, hangi zincir"ine gittim..)yeter o muhabbet derecesini ölçüp kendimizi dizginlemeye?
tez ayrılık. çabuk ayrılık. ayrılık çabuk olmaz ki.
ağdalıdır. çeker, uzar ayrılacak insan. ayrılamaz. ayrılınca çabuk olmaz ki.
her şey tezat gelirdi.
anlamazdım.

şimdi anlıyorum ama.
ne güzel.
tam bir üzüntüyü sildim, yeni bir mutluluk ektik derken
kayıplara karışmak yine.

nerede yanlış şeyler söyledim
nerede yanlış anlaştık bilemiyorum
artık geri dönüp dinlediğim zaman hiçbir şey duyamıyorum.
"her yetimi kaybetmiş olsam da bulurum yolumu" diye düşünüyordum oysa ki uzun zamandır.
belki yol yok olmuştur ve ben havada yürüyorumdur, ondandır bu çırpınmaca?

biri şu olaya el atsa.
merhaba ölüler diyarı.
sizden korkmanın komedisi bir ayrı
kendimi en yakın hissettiğim belki de sizlersiniz
hiç konuşmadığımızdan
birbirimizi hiç yanlış anlamadığımızdan belki de..

kapıları kapatmak.
merhaba.
tepkilerin daha sertleşerek geri gelmesi.

üzücü..

1 yorum:

SELEN GULUN dedi ki...

ne oluyor? ne oluyooooor?