20100913

'akdeniz sonbaharı kafası'ndan dönüldü. dönüldü de, koşa koşa döndüğümüz sandık bize yine kafa attı.
bize de kala kala; buruk bir pazartesi, yağmur sonrası serinlemiş toprak, kafada binlerce uçuşan düşünce, 2 gün öncesinin rehaveti, uzaklığı ve başkalığı kaldı aklımın izlerini süre süre...

içimde koca bir boşluk. veyahut doluluk. basınç ya da. evet, o kadar çok basınç var ki, su hiçbir yere akamıyor. kapsülünün içinde sıkıştı ve cam çatlayana kadar beklemesi gerek gibi..
ve her bu raddeye geliş, başkalaşmış bir patika açar. güzeldir. yalnızlığı da beraberinde getirir. havalar her soğuduğunda böyle olur ve ben bundan hem korkar, hem dolarım.


"çınarlı, kubbeli, mavi bir liman"...


Hiç yorum yok: