20090703

yaşayan ölüler..

Nasıl oluyor bilmiyorum ama, insanlar hala bokuyla dövüşmekten kendini alamayabiliyor..
İnanılmaz.

Bir de başıma yaşayan ölüler çıktı..
Bir arkadaşımız geçtiğimiz senelerde kendini 4. kattan aşağı atıp ölmeyi denedi. Ölmedi. Aylarca komada kaldı, fizik tedavi, sayısız ameliyat, şu-bu derken, o kör oldu, ailesi de perişan..
Onun artık başkalaştığını düşündüğüm için, onu "eski o" olarak anılarımda canlandırmayı tercih etmekteyim. Beni bunu yaptığım için suçlayacaksanız, sizin için üzülmekten başka yapabileceğim bir şey yok.
Zaten, bir şeyleri yaptığım / yapmadığım için beni suçlayacak cesareti ve hakkı kendinde görebilen insanlara bir şeyler söylemek için yazmaya başladım bu sabah..

Yaşayan ölüler diyordum; evet var bunlar.
Biri o arkadaş mesela.
Bir diğeri de senelerimi nasıl birlikte geçirdiğime dönüp bakınca hayret ettiğim bir eski sevgili.
"Sevgili" demek hak etmediği bir iltifat olur gerçi, içinde ufak bir sevgi zerresi bile barındırmaktan resmen utanan bir insan için.
(Böyle eski püskü hikayleri de sevmem ama n'apalım, olmuş bir kere.
Ben geçmişime küsmeyi hiç denemedim, beceremem.
)

Zira bu bahsi geçen kişi de, dün öğle saatleri itibariyle beynimde ölümü gerçekleşmiş biri artık.. Problemsiz. Net.

Beni tanıyanlar bilir; birinin ölümü benim için artık pek bir şey ifade etmiyor. En sevgili insanlarla morgda vedalaşmayı tadınca pek de açıklanacak bir şey kalmıyor, yamukluk yok bunda..

Ha, ne diyorduk?
Birinin öldüğünü düşünmem için merasimle mezarlığa gömülmesine gerek yok artık.
Hala sapasağlam hayatta olup da kendisiyle alakalı tüm anılarımı, hissiyatımı bir kalemde yok ettiğim insanlar var, olmakta..

Bunu neden yapıyorum?

1) Bu insanların herhangi bir şekillendirme yöntemi ile düzelmeyeceklerini anladığım için. Buna elektroşok, dayak, işkence, telkin, pozitif eğitim vesaire de dahil.
Onlara yapılacak en büyük iyilik onların varlığını görmezden gelip devam etmek.

2) Uzun uzadıya izah etmeye gerek duymaksızın oldukları insandan memnun olamadıkları ve sürekli kabuklarını yırtmaya çalıştıkları için.

3) Hatalarını başkalarına yükleyecek kadar güçsüz, insanların sevgisine olan açlıklarından, sevginin; "karşısındakini asimile etmek" olduğunu düşünmeyi adet edinmiş olduklarından..

Bu sayılanlar az bile.
Bu tiplerin türevleri, gelişmişleri, bir düşük sürümleri, sürünenleri, sürüngen haline gelmişleri falan da var..

Hepsinin benden, çevremden ve sevdiklerimden uzak olmalarını tavsiye ediyor ve diliyorum.
Hiçbiriyle herhangi bir yerde karşılaşmamayı da..

2 yorum:

pharaoh dedi ki...

Iyi dedin!

Unknown dedi ki...

Uppss...

Güzel tespitler. Ve doğru bir yaklaşım. Kutlarım.

Bazı zamanlar, tarafımdan benzer sert ve net tavırlara maruz kalanlar anlamakta zorlanıyorlar durumu.

Bilmiyorlar ki, onca yıllardan ve yollardan sonra böyle çizgiler çekebilecek, hatta kalemi kırabilecek güce erişiyor insan.

Herkese hakettiği kadar...

MG

K.D: yalingeh