20090130

ipler ve notlar, maddeler..

Neler yapmam / yapmaları gerektiğini not kağıtlarına ne zaman yazmaya başladığımı tam hatırlamıyorum ama "Baba bana civciv al" istemini not ettiğim kağıdın 24 senedir saklandığını biliyorum..
İş hayatında da müşterilerle / üreticilerle yapılacaklar hakkında konuşurken, kesin maddeler halinde onlarla iletişim kurduğumu fark ettim.
1) x malzeme x tarihte x yerde olabilir mi?
2) olamayacaksa
a)
b)
c).. vs..vs..

Bazılarına göre olması gereken bu.
Kısalık ve netlik.
Bazılarına göre de, iş yazışmaları için fazla sert ve soğuk.
Haberleşme araçlarının artık başında gelen bilgisayarın getirileri de aynı şekilde...

Kendime yazdığım notların da bu aralar bazı iplerce tutulduğunu, bağlandığını, engellendiğini hissediyorum.
Sürekli bir "ha.. hadi.." durumu var.
"hadi.. " olmuyor.
"ha gayret.." yine netice yok.
Tarih belli, yapılacak iş belli. Aksiyon yok.
Rahatsız oluyorum, yeni baştan plan yapıyorum; bu sefer de tarihi belirleyemiyorum çünkü ben o planı yaparken belirlemeyi tasarladığım tarihe başka işler binmiş oluyor.
Sistem ve tertiple çalışmayı sever bünyem ama, elastikiyet kazansın diye bilhassa yapmaya ve yapmamaya çalıştığım şeyleri düzenleme esnasında ortaya çıkıveren emrivaki güçlere tahammül (yine) edemiyorum..

Tutuluyorum.

Kendimi nasıl rahat ettiririm?

1) "Tatile ihtiyacım var"
2) "Tatil süper olurdu"
3) "Artik bi tatil yapsan fena olmaz.."

4) başka?

1 yorum:

piklop dedi ki...

buyrun gelin İzmir'e ben bir kac gun daha buradayim, ya da dondugumde Edirne'ye kacacagim, isterseniz o yolculugu beraber yapalim... cunku her gidisinde, en yoruldugun gunlerde bile yepyeni bir soluga kavusuyor insan, tazeleniyor yolculuklarinda, gelisiyor..