dönüp şöyle bir baktığımda, bu ülkede yaşadığı-yaşamadığı hiçbir şeyden rahatız olmadığı gibi, az önce kendisine resmen omuz atmış olmamdan da aynı şekilde hiç rahatsız olmadığını görüyorum..
ama o gün, geri dönüp bakmamın ardından düşüncelerimi de işittiğinde, anca ve ance "sana ne be!?" diyebildi. bunlar çıktı ağzından.
tek karşı koyuşu bu olabildi..
bu yukarıda bahsi geçen ve topu topu 10-15 saniyeye sığabilmiş olayın kahramanları, bendeniz ve aynı kaldırıma ayak bastığım 3 kadın..
karşıdan, yanyana dizilmiş vaziyette geliyorlar..
ya çarpışıcaz ya da birimizden biri yol verecek..
- yol vermekten de kasıt; kaldırımdan asfalta inmek-
bilhassa yol vermedim.
bir ihtimal, akıl ederler de inci gibi dizilmiş olmaktan vazgeçer, durup yol verirler veya birbirlerinin arkalarına geçip tek sıra olurlar ümidi ve bir yandan da, aksi halde olabileceklerin tasarları ile..
durmadım, hızımı kesmedim ve kadınlardan birine resmen omuz attım. sonra durup arkama baktım, o hiç oralı değildi..
yanındakine bir şeyler anlatıp gevrek gevrek gülmeye devam ediyordu.
sonra yüksek sesle "siz yanyana yürümek zorunda mısınız?" dedim.
o da diye diye "sana ne be!?" dedi..
laubalilik, cehalet, umursamazlık, bencillik.. ne derseniz diyin..
ne insanlar var ki, içeri girmek için kendi anahtarınızla açtığınız apartman kapısından dışarı, tam siz içeri girecekken fırlayıverir, size çarpar. hani, kendi kabahatini kabul edip kapıyı açmış olduğunuz için mahçupça teşekkür etmeyi bir kenara bırakın, özür de dilemez..
bu dalgınlık, bir anlık düşüncesizlik değil. karaktere nüfuz etmiş bir saygısızlık, görmemişlik, öğrenmemişlik..
anam babam hiç para içinde yüzmedi.
hiç namussuzluk etmediler.
sessiz sedasız en düzgün okullardan iyi derecelerle mezun olup, kendi işlerini kurana kadar kıt kanaat geçinmişler.
kendi işlerini kurduklarında bile nice inişler çıkışlar görmüşler.
varlığı da yokluğu da iyi bilirlerdi.
keşke, huzur içinde yatsınlar, anam babam da çoğumuz gibi görgüsüz olsaydı. keşke bana, daha elimdekini yerken bir dondurma daha almaları için sokak ortasında tutturmayı öğretselerdi.. keşke erkek olsaydım da, misafirlere pipimi gösterseydim, evde çıplak gezseydim..
hatta keşke babam bir gün pipimi tutup da koparsaydı!!
keşke anasına babasına "selinler'e ders çalışmaya gidiyorum" diye yalan söyleyebilen bir kız olsaydım. gizli gizli erkek arkadaşlarımla buluşup, kuytu köşelerde öpüşürken bakkal amca yakalasaydı..
keşke herkesi parmağımda oynatabilecek kadar çok param olsaydı ama hiç kafam çalışmasaydı.
keşke keşke keşke...
kısacası, niye böyle oldum, ne bok yemeye bizimkiler beni o şekilde yetiştirmediler, elbet bir gün öğreneceğim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder